Konu: Aziz Şehitlerimiz C.tesi Eyl. 27, 2008 10:18 pm
Aziz Şehitlerimiz
Al bayrağıma sarılı iki tabut, Beyaz giysiler içinde iki asker. Cennet yolculuğunda bile el ele, Eller üstünde komutanıyla nefer.
Yeriniz cennet olsun aziz şehitlerimiz, yeriniz cennet olsun. Sizler ölmediniz. Bakın ne diyor ayeti kerime 'Şehitlere ölü demeyiniz! ' 8 Nisan 2006 tarihinde bir denetim için Arıcak'a gitmekte olan İl Jandarma Alay Komutanı Albay Sayın Ali Ergülmez ile mahiyetine yapılan hain ve alçakça saldırı sonucu, Jandarma Yarbay Âlim Yılmaz (43) ve er Sinan Gümüştaş (21) şehit olmuşlardır. Albay Ali Ergülmez ile koruması Uz. Çvş. Erkut Kaya da şükürler olsun ki yaralı olarak kurtulmuşlardır. Bu menfur ve alçakça hazırlanmış pusuda Hakk'ın rahmetine kavuşan ve Çanakkale'deki 250 bin şehidimizin arasında onurlu yerini alan bu vatan evlatları için ertesi gün Elazığ'da, Elazığ'a yakışır bir tören düzenlenerek aziz şehitlerimiz doğum yerlerine şerefle yolcu edilmişlerdir. Ey Aziz Şehitlerimiz! Sizler bu vatanın bekası için şahadet mertebesine eriştiniz. Bizler sizinle gelemedik. Ama sanmayın ki sizleri unutacağız. Sizleri torunlarımız dahi rahmetle, şükranla, dünya var oldukça yâd edeceklerdir. Çünkü sizler bizim bu ülke topraklarında hür yaşamamız için, bu ülke topraklarında istiklalimize halel gelmemesi için, insan gibi yaşamamız için kendinizi feda ettiniz. Sizleri on binlerce Elazığlı omuzlamak için nasıl biribirlerini ezercesine bir gayret içinde olduklarını elbette hissettiniz. Bu on binlerin gönül derinliklerinde isminiz asla ve asla silinmeyecek, ilelebet yaşayacaktır. Ne mutlu sizlere ki böylesine onurlu, böylesine haysiyetli bir yola çıkıyorsunuz. Sizdeki bu onur Bedir'deki, Çanakkale'deki, Sakarya'daki şehitlerin onurundan az mıdır sanıyorsunuz? Sizler, yüz binlerce Elazığlının gözünde akan yaş oldunuz. Ama hepsinin de gönlünde, yüreğinde ilelebet kalmak üzere taht kurdunuz. Ey benim Aziz şehitlerim! Sizler yavrularınızı yetim bıraktığınızı sanmayınız. Onlar sizin onurlu isimlerinizle Yüce Türk Milletinin kalbinde daima yaşayacaklardır. Ve bu yavrularınız, sizlerle ilelebet iftihar edecek, sizleri rahmetle anacaklardır. Çünkü sizler onlara öylesine büyük bir miras, öylesine sonsuz bir şeref bıraktınız ki bu şerefi her Türk evladı gibi onlar da her zaman, en yücelerdeki isimlerinizin yanında gururla taşıyacaklardır. Ey benim aziz şehitlerim! Sizler Cennet-i Alada bulunanlara kahramanlık dersleri vereceksiniz. İnsanlar nasıl kahraman olur ve nasıl kahramanca ölür, bunları anlatacaksınız. Sizler var oluşundan bugüne kadar tarihin kahramanlık sayfalarında yer alan Alpaslan'la, Osman Gazi'yle, Yıldırım ve Yavuz'la, Fatih Sultan Mehmet'le, Ulu Önder ******'le ve Hz. Hamza'yla yan yana Bedir'i, Çanakkale'yi, Sakarya'yı, Uhut'u anlatacaksınız. Sizler melekler ordusuyla aynı safta bulunacaksınız. Çünkü sizler vatan uğruna ölmesini bilen kahramanlarsınız. Bizlere bıraktığınız bu onurla kişiliğimizi, Türklüğümüzü bu güzel vatanımızda yaşayarak mirasınıza sahip çıkacak; gerektiğinde Allah nasip ederse aynı şahadet şerbetini bizler de tadacağız. Ey Aziz şehitlerimiz! Ahdim olsun, sizin bize canınız pahasına emanet ettiğiniz bu yurda asla ve asla hain çizmeler basmayacaktır. Tabutunuz üzerine örtülen aziz bayraklar az sonra gönderine asılacak ve ilelebet de sizleri temsilen orada dalgalanacaklardır. O şanlı bayrak ki gönderinden ancak ve ancak sizden sonra gelecek şehitlerimizin üzerlerine örtünmek üzere indirilecektir. Başka türlü gerek iç ve dıştaki hainler ile cümle işbirlikçileri ülkelerin top yekün bir araya gelmeleri bile bayrağımızı oradan indirmeye kâfi gelmeyecektir. Sizler müsterih olun. Sizlere Yüce Allah'tan sonsuz rahmetler, gazilerimize de hayırlı şifalar diliyorum. Mekânınız cennet olsun. Bakın ne diyor Akif….
Yaralanmış tertemiz alnından uzanmış yatıyor, Bir hilal uğruna ya Rab, ne güneşler batıyor.
Ey bu topraklar için toprağa düşmüş asker, Gökten ecdat inerek öpse o pak alnı değer.
Ne büyüksün ki kanın kurtarıyor tevhidi, Bedr'in askerleri ancak, bu kadar şanlı idi.
Sana dar gelmeyecek makberi kimler kazsın? 'Gömelim gel seni tarihe' desem, sığmazsın.
'Bu taşındır' diyerek Kâbe'yi diksem başına; Ruhumun vahyini duysam da geçirsem taşına.
Sen ki a'sara gömülsen taşacaksın… Heyhat, Sana gelmez bu ufuklar, seni almaz bu cihat.
Ey şehid oğlu şehid, isteme benden makber, Sana ağuşunu açmış duruyor Peygamber.
C.tesi Eyl. 27, 2008 10:18 pm